Hani o balkonlara asılan rengarenk çoraplar vardır; siyah beyaz, lacivert, kahverengi… Hani aslında giyenin tüm ağırlığını çekerler. Kiminde iğrenç bir koku bulutu içinde kaybolursunuz, kiminde kırmızı ojeli tırnaklar hapseder sizi kendinizi koy verir gidersiniz, kimisi bir çift pembe tombul ayağa kılıf olur, kimisi biri kahverengi biri siyah olup tüm gününüzü rezil eder. Bazen bir parmak fırlayıverir ucundan. Eeee hep yırtık dondan fırlamayacak ya bazen de yırtık çoraptan fırlayıverir. Ne olursa olsun gene de söylemesi bile sevimli gelmiyor bana; ne o öyle “çoooorappppp” . Onun için de hiç giymem. Zaten ben özgür parmak taraftarıyım.
RÜKSAN
Ekim 2017/ 6 Dakikalık yazılardan