2014
Seksenlerin başıydı. Hediyelik dükkân açtım. Evimden uzak. Vitrini gepgeniş camlı,kendisi iki katlı. Dükkân açtım amacı sıcak, içi soğuk. Kışın çok üşüdüm,tuvaleti yok. Dükkân açtım bir ortakla.Ben kumaşları boyadım o çiçekleri. Dükkânımızda her şey el işi, benzemezdi biri diğerine. Seramiklerle camlar renklerle canlanırlar. Gelsin müşteriler gitsin mallar, böyle geçti zamanlar. Gündüzler yetmedi çalışmaya, uykusuz karşılandı sabahlar. Dükkanımız hem atölye hem vitrin oldu. Üretirken öğrenilen. Öğretirken üretilen.
Bir dükkan açtım yıllar önce telefonu yok. Yolda trafik çok.
Güneş açtı ısındık, kış geldi üşüdük. Bir gün beklenmeyen bir fırtına çıktı savrulduk. Dört bir yana dağıldık.
Bir dükkân kapattım. Evimden uzak. Önündeki otobüs durağının adı “Konak”.
Kelimemiz”dükkân”dı bugün. Hatıralarımı canlandıran, içimde heyecan uyandıran.