Şubat 2013
Tuvaletinin kırışan kat kat eteklerini düzeltmeye çalışarak tuvaletten çıktı. Tuvalet masasının karşısında kendisine baktı. Olacak şey miydi, haftalardır provasına gidip diktirdiği nişan tuvaletini giymiş adeta bir prenses gibi olmuştu. Olmuştu da tam nişan yüzükleri takılacakken o karnına saplanan sancı olmasaydı. Önce belli etmemeye çalıştı, sonra alnından boşalan tere mani olamayınca kardeşinin kulağına eğilip fısıldadı.
-Tuvalete gitmem lazım.
-Yok artık, şu anda mı?
-Hııı, evet ,evet. Haydi bulalım şu tuvaleti, çabuk çabuk.
Salonu terk edip koşa koşa tuvaletlerin olduğu bölüme gelmişlerdi. Tuvalete yetişmişti ama bu sancı da yanlış doğum sancıları gibi gelip geçivermişti. Neyse ki annesi ortalığı idare etmiş, davetlilere o güzelim tuvaletle tuvalete gittiğini çaktırmamışlardı.
Off! dedi,off! Şu huyumdan kurtulamayacak mıyım ben? Bütün okul hayatım boyunca her sınav öncesi de böyle olurdu, tam derse girecekken tuvalete koşar,sınavın ilk dakikalarını kaçırırdım.
Yataktan hızla kalktı, tuvalete koştu,zor yetişmişti.Dönerken kapıda asılı nişan tuvaleti ne gözü ilişti. İnşallah yarın bir aksilik olmayacak, diye düşündü.