25 Nisan 2016
Oh! Kendime ayırabildiğim bir “6” dakikacığım var diyebildiğim bu sabahki kur’ada çıkan kelimem “içeri”
Biraz oynamak, olabildiğince saçmalamak istedim kelimemle. Kedi fareyle oynar gibi. Bir içeri bir dışarı. Zaten amacımız da bu değil mi? “İçeri” içeriği anımsattı önce. İçerik, içerdiği,içermediği,derken kelime bölünmeye uğradı ve içer oluverdi. Su içer, rakı içer, şarap içer. İçer de aman dikkat etsin fazla kaçırmasın sonra kendini içeride buluverir. İşte saçmalamaya başladım bile. Her içen kendini içeride bulursa yandık, dışarıda kimse kalmaz.İşte kelime kelimeyi çağırdı içeri derken dışarıyı bulduk. Dışarısı mı güzel içerisi mi? Sigara içenler dışarıda kalsın, biz içeri girelim. Bizim buralarda havalar çoktan yaza döndü.İçeride kalamıyor insan. Atıyorsun bahçeye iki koltuk, ooooh! Mis. Telefonun sesini duymayayım da şu altı dakikayı bölüntüsüz geçireyim dedimse de olmadı. Göz ucuyla bakınca kızımın aradığını gördüm. Haydi size eyvallah. Ben içeri giriyorum.