Bol güneşli bir Urla sabahından dünkü bol yağmurlu güne bir bakış ve GÜNAYDINLAR. Evde kal günlerinde en azından buradan birilerine günaydın demek bile insana moral veriyor.
Dün, gün mutfak günüydü efendim. Komşudan taze sağılmış süt ve bir demet de toprağa yeni veda etmiş ıspanak gelince kollar sıvandı. Özlemişiz ıspanağı. Zehirsizini bulmak oldukça zor artık. Güvendiğimiz gıdaya ulaşmak için çok çaba gerekiyor. Ispanak iyi de yıkarken tükettiğimiz su az buz değil. Tam da tasarruf zamanıyken. Bu yıl o kadar az yağmur aldı ki buralar… Umudumuz nisan yağmurlarında. Neyse ki sebze yıkadığımız suları hemen bahçeye dökebiliyoruz. Doğaya destek. Süt demek benim için yoğurt eşim için muhallebi demek. Kardeşim yoğurdu üstlendi ben muhallebiyi. Biraz egzersiz biraz okuma bir de baktım saat üç oluvermiş. Üç buçukta şair yazar Onur Caymaz ile zoom söyleşimiz vardı. Katılımcı arkadaşlar birer birer çıktılar ekrana. Kendisiyle ilk kez tanışanların yanı sıra atölyelerimizde kitaplarını beğeniyle okuyan dostlarımız da vardı. Süre kısıtlıydı fazla soru soramadık ama edebiyata bakışı ve neden yazdığı konusunda bilgilendik. Köşe yazılarından, söyleşilerinden ve eğitimlerinden biliyorduk bazılarımız farklı bir yazar olduğunu. Sözünü sakınmayanlardan desem daha doğru olacak. Araştırmacı, ince eleyip sık dokuyucu, tabiri yerindeyse… Zaman hemen aktı gitti. Zoom şu anda harika bir iletişim aracı. Onur Caymaz buluşması sayesinde İstanbul’dan sevgili Yazı Evi arkadaşım Nazlı Ayça ile de görüşme şansım oldu. O da evden yoğun çalışanlardan. Malum evde olmak bazılarımız için çalışmamak anlamına gelmiyor.

Onur Caymaz zoom oturumu ( Bazı katılımcılar görünmüyorsa da buradaydılar)
Bu arada televizyonun açık kanallarında 2020 Oscar’lı filmlerden PARAZİT gözümüze çarpınca akşam saatlerini bu Güney Kore filmine ayırdık. Filmin başından sonunda olabileceklerin bir çoğunu tahmin ettiysek de bu kadarını değil. Son yirmi dakika yerimde duramadım. Filmi ileri sarmamak için kendimi zor tuttum. Sinemeda seyredemediğimiz için üzgündüm ama iyi ki evde seyrettik. İyi bir senaryo, iyi bir çekim ama insanı zorlayan görüntüler ve çarpıcı bir son. Üzerinde çok tartışılacaktır sanırım. Belki bir zoom oturumu da filmleri tartışmak için açarız.
Yağmur bekleyenlere yağmur güneş bekleyenlere güneş gelsin efendim.
Kalın sağlıcakla.